Kolajen, bağ dokusunun bir parçası olarak tüm vücutta en fazla bulunan proteindir. İlk olarak deri olmak üzere dokularımızın dayanıklı, canlı ve esnek olmasını sağlar. Bağ ve bağ dokularını oluşturan
kolajen, adeta birleştirici bir tutkal görevi görerek ciltte yaşlanma karşıtı bir destek oluşturur. Kolajen, vücutta
fibroblast olarak isimlendirilen hücreler tarafından yapılır. 24-30 yaş itibariyle
vücutta kolajen üretimi oldukça yavaşlar ve total
kolajen miktarı azalır. Kolajenin azalması deri, kemikler, kan damarları ve gözler başta olmak üzere tüm vücut üzerinde yaşlanma belirtilerini tetikler.
KolajeninVücutta Azalmasının Sonuçları
Deride kırışıklıklar, vücutta sarkmalar, kemiklerde zayıflama, gözlerde küçülme meydana gelir. Tüm bu sorunlara karşı önlem almak ya da bu sorunlardan korunmak için vücuttaki kolajen üretimine destek olmak gerekir. Bu sebeple
kolajen içeren besinler tüketilmelidir. Paça çorbası, tavuk ya da balık derisi gibi bazı besinler, doğrudan
kolajen kaynağı olarak tüketilebilir.
Kolajenin Yapısı Hakkında
Kolajen büyük moleküllü bir protein olduğu için parçalanması ve insan vücudunun ondan faydalanması zorlu bir süreçtir. Bu nedenle
hidrolize edilmiş kolajen kullanımı,
kolajen takviyesi için oldukça doğru bir yaklaşım olacaktır. Ağız yoluyla kullanılan hidrolize balık kolajeninin, yaşlanmanın görünür belirtilerine karşı etkili olduğu klinik çalışmalarla gösterilmiş ve bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Kolajenin Faydaları Nelerdir?
Kaslar ve bağ doku için esneklik ve iyileşme sağlar. Cilt, saç ve tırnaklar için kırışıklar ile deri çatlaklarını azaltır. Kemikler için kemik yoğunluğunun artmasını sağlar. Sindirim sistemi için aşırı geçirgen bağırsak sendromundan kaynaklanan hasarlı bağırsak duvarının onarımını destekler. Göz için kornea sağlığının korunmasına yardımcı olur.